HIZLI BOY UZATMAYÖNTEMLERİ




Elbette ki kişilerin boy uzunlukları Allah vergisidir. Fakat özel yöntemler sayesinde isterseniz boyunuzu idealinizde ki ölçülere bir nebzede olsa kavuşturabilirsiniz. Nasıl mı? Buyrun boy uzatan önerilere;
Kimi toplumlar ırsi olarak kısa boylu olsa da kimi toplumlar genel olarak uzun bireylerden oluşabiliyor. Boy uzunluğu genetik faktörlere bağlı olduğu gibi çevresel faktörlere de bağlıdır. Çocukluk döneminde tüketilen besinler boy uzunluğuna etki etmektedir. Bu sebeple ailelerboy uzatma yöntemleri hakkında evlatları daha küçükken bilgilenmeye başlamaktadır.
Süt tüketiminin boyu uzattığı yönündeki kanı kısmen doğru olmakla birlikte süt içmenin doğrudan boy uzunluğu üzerinde etkisi olduğunu söylemek bireyi yanılgıyadüşürecektir. Boy uzatma yolları arasında elbette ki gelişim döneminde süt tüketmek ve gerekli besinleri gerektiği miktarda almak bulunmaktadır.
Boy uzatma yolları son dönemlerde çeşitlilik göstermeye başladı diyebiliriz. Ülkemizde ve yurt dışında yapılan çeşitli bilimsel araştırmalar ile boy uzatmayöntemleri artırılmaya ve hastalar için daha kolay yöntemler geliştirilmeye devam ediyor. Boy uzatma ameliyatları olduğu gibi, boy uzatma için çeşitli egzersizler de uygulanabiliyor.
Boy Uzatma Yöntemleri
Boy uzatma yolları arasında ortopedi ve özellikle travmataloji dalında oldukça sık kullanılan ‘İlizarov’ yöntemi yer alıyor. Bu yöntem ile doğum sırasında ya da sonradan ayak üzerindeki deformasyonlara çözümler üretilmekte ve boy uzatmakonusunda yararlanılmaktadır. Uzmanlık gerektiren özel bir yöntem olan İlizarov yöntemi, boy uzatma yöntemleri arasında yer almaktadır ve alanında başarılı doktorlarca hastaya uygulanmalıdır.
Boy uzatma yolları
Boy uzatma ameliyatlar gibi zahmetli yollara her zaman başvurmak durumunda kalmıyoruz. Elbette ki daha pratik yöntemler de mevcut ve bunlar da boy uzatmayolları arasında yer almaktadır. Özellikle dermataloji dalından destek almanız gerektiğini belirtmekle birlikte, toplum arasında yaygın olarak bilinen egzersizleri kendiniz de uygulayabilirsiniz. Basketbol sporu yapmak da bunlar arasında yer almaktadır.
Bir diğer yöntem ise kemik içerisine çivi yerleştirmek suretiyle boy uzatma yoluna gidilmesidir. Günlük olarak daha önceden belirlenen miktarda kemiklerde uzama sağlanıyor. Genel olarak günde 1 mm uzamayı hasta kendi kendisine kumanda ile yapabiliyor. Yatalak hastalar için boy uzatma yöntemleri arasında en çok kemiğe yerleştirilen çivi yöntemi tercih ediliyor.
Uzama miktarı daha önce hastanın istekleri ve tıbbi olanaklar dahilinde belirleniyor ve eğer hasta 5 cm uzamak istediyse, 5 cm rakamının biraz dahi üstüne çıkılmıyor. Kemikler birbirine kaynayana kadar da çivi çıkarılmıyor. Uyluk ve kaval kemiklerine yerleştirilen çiviler sayesinde boy uzatma egzersizleri ile birlikte dahauzun boya sahip olabileceksiniz..
Boy uzatma yöntemleri arasında ayrıca belirtmek gerekirse televizyon ekranlarında da karşılaşabileceğiniz doğal besin takviyeleri yer alıyor. Fakat kemik dokunun oluşumunu tamamladığı yaşlardan sonra bu ürünlerin kullanımı pek de faydalı olamayabiliyor. Özellikle gelişme dönemindeki gençler için boy uzatma ilaçları tercih edilebilir fakat unutulmamalıdır ki buürünlerin kullanımı sırasında uzman görüşüne başvurulması gerekmektedir.

GÖZ ALTI TORBALARINDAN GÖZ ALTI MORLUKLARINDAN KURTULMA








Gözaltı torbalarına çözümü uzaklarda aramayın. Ameliyatlara, bıçak altına yatmaya gerek olmadığını söylemeliyim. Bitkisel kaynaklı çözümler ile bu sorundan uzaklaşmanız mümkündür. Göz altının diğer sorunlarından biride göz altı morluklarıdır. Göz altı morlukları bitkisel çözümlüdür.

Göz altı torbalarına evde çözüm için;

2 çay fincanı kadar kaynamış olan suyun içerisine 2 çorba kaşığı kadar fındık yapraklarını ekleyin ve 15–20 dk civarında soğumaya bırakın. 20 dk sonunda süzün ve buzdolabında net bir soğukluk alması için bekletin.

2–3 parça pamuğu fındık yağına batırarak iyice süzün ve göz kapaklarınızın üstüne doğru bir şekilde yerleştirin. 10–15 dk bekletin ve bu süre sonunda yüzünüzü temiz bir şekilde yıkayın.

Bu şekilde yapılacak olan işlem gözaltı torbalarına evde çözüm niteliği taşımaktadır. Şöyle ki bu işlem evde yapılabilir… Elmira inal'dan göz altı torbalarına çözüm yazılarını okumanızı tavsiye ederim ki gerçekten işe yarar nitelikli yazılar yazıyor. Bu gibi kişileri takip etmeyi unutmayın.

click to zoom




GLUCOSAMİN CHONDROİTİN MSM NEDİR NE İŞE YARAR

glucosamin chondroitin msm
Glukosamin ve Kondroitin (Glucosamine & Chondroitin); yeni bir kıkırdak koruyucu doğal formülasyondur. Glukosamin ve kondroitin vücudumuzdaki bağ dokularının iki temel yapı taşı olup, eklemlerimizin vazgeçilmez elemanlarıdır. İçindeki bileşiklerin osteoartrit (Artroz; Dejeneratif eklem hastalığı-kireçlenme) etkilerini azalttığı ve kıkırdak yapısını güçlendirdiğiçeşitli çalışmalarla gösterilmiştir.
Glukosamin (Glucosamine Sulfate); çeşitli formlarda kullanıma hazır bir ek gıdadır. Molekül yapısı basittir. En yaygın formları; glukosamin sülfat (glucosamine sulfate), glukosamin hidroklorid (glucosamine hydrochloride) ve N-Asetil-Glukosamin (N-acetyl-glucosamine: NAG) dir. Glukosamin sülfat (GS) formuosteoartrit (kireçlenme) (OA) için üzerinde en çok klinik araştırma yapılan ve OA için faydalı etkisi kanıtlanan tek formdur. Bu nedenle OA tedevisi için tercih edilen form da bu formdur. Glukosamin, kıkırdaklarda bulunan ve glikosaminoglikon’ lar (glycosaminoglycans-GAG) olarak bilinen özel moleküllerin üretiminde vücudumuzun gereksinim duyduğu bir maddedir. Günlük yiyeceklerimizde önemli miktarda bulunmaz. Bu yüzden ek gıda olarak karides ve istiridye gibi kabuklu deniz ürünlerinin kabuklarından üretilir. Glukosamin Sülfat (GS), sodyum klorür (NaCl) ve potasyum klorür (KCl) olrak bilinen iki mineral tuzundan birisi ile stabilize edilir (Referans1-2). Her ikisi de GS’ yi stabilize etmek (kararlı hale getirmek) için etkili olmasına rağmen, KCl’ nin stabilizitör olarak kullanımı daha yaygındır (Glukosamin potasyum sülfat). Bunun nedeni günlük yiyecek kültürümüzde NaCl’ nin (Sofra tuzu) yeterince zaten alınması, fakat KCl’ nin yeterli miktarda alınmamasıdır. Glukosamin (GS) tırnak, tendon (kasların kemiklere yapışmasını sağlayan yapılar), deri, göz, kemik ve ligament (Bağ; kemikleri ve başka organları birbirine rapteden bağ) oluşumunda önemli rol oynar. Glukosamin’ in eklemlerdeki en önemli fizyolojik fonksiyonu kıkırdak bileşiklerinin oluşumunu sağlamak, bunun yanında da kıkırdağa sülfür (kükürt) girişini sağlamaktır. Özet olarak kıkırdağın sadece oluşumunda değil beslenmesinde de önemli bir rol oynar. Son 10 yıldaki çalışmalar Glukosamin Sülfat’ ın osteoartrit (Artroz-Kireçlenme) semptomlarını azaltmada çok etkili olduğunu göstermiştir. Çalışmalarda glukosamin sülfat, ağrı ve iltihap gidermede standart ağrıkesiciler ve plasebolardan daha iyi sonuç vermiştir (Referans3-4-5-6-7-8-9-10-11-12).

Kondroitin Sülfat (Chondroitin Sodium Sulfate); glikosaminoglikon’ lar (GAG) denen molekül zincirlerinden oluşur. En önemli gıdasal kaynağı hayvansal kıkırdaktır (Sığır, inek gibi).Kondroitin sülfat (CS) kıkırdak, kemik ve tendonlar için en önemli maddelerden biridir. Uzun süreli klinik araştırmalarda kondroitin sülfatın osteoartrit (artroz-kireçlenme) vakalarında hastalık seyrini ve eklem ağrısını azalttığı ve eklemleri güçlendirdiği bulunmuştur. Çalışmalar göstermiştir ki, kondroitin sülfat kemik sağlığına katkıda bulunmaktadır. Çünkü kemiklerde bulunan GAG’ ların büyük çoğunluğu kondroitin sülfat’ tan oluşmaktadırlar (Referans13). Pek çok double-blind araştırma (Ne deneğin nede araştırıcının neyin tedavi edilmeye çalışıldığını bilmediği bir klinik araştırma tipi) (Referans14-15-16-17-18-19-20-21) kondroitin’ in osteoartrit’ in semptomlarını azaltıcı, ilerleyişini yavaşlatıcı veya tersine çevirici etkisinin olduğunu göstermiştir (Referans22). Kondroitin ve benzeri bileşikler kan damarlarının ve idrar kesesinin yapısında da mevcup olup, anormal kan ve idrar akışının önenmesine yardımcı olmaktadırlar. Kondroitin’ in kan damarlarındaki bir rolü de aşırı kan pıhtılaşmasının önlemesidir. Ek olarak kondroitin kan kolesterol seviyesini de düşürebilmektedir (Referans23). Yine araştırmalar bu maddenin damar sertliğinin ve kalp krizinin (Damar sertliği olan kişilerde) önlenmesine yardımcı olduğunu da göstermektedir (Referans24-25-26). Kondroitin sülfat, sülfür (kükürt) bakımından da zengindir ve bu da glukosamin ile ilgilidir. GAG’ lar vücudun oksalat’ ı (Oksalik asitin tuzu; böbrek taşları ile ilgili bir madde) nasıl işlemden geçireceği üzerine etkilidir. Geçmişinde böbrek taşları ile sorunu olan 40 kişi üzerine yapılan bir araştırmada günde 2 kere 30 mg GAG alımının üriner oksalat ifrazatını (salgısını) 15 gün içerisinde düşürdüğü görülmüştür (Referans27-28). Vücudun kendisi de kondroitin sülfat yaptığından dolayı, sağlıklı insanlarda eksikliği pek görülmez. Fakat osteoartrit’ ten ve artrit’ in diğer formlarından etkilenen kişilerde eklem kıkırdaklarında kondroitin sülfat miktarı düşebilmektedir. Kondroitin sülfat kıkırdakların su ve besinleri tutması ve diğer moleküllerin kıkırdağa doğru hareketinin (Kıkırdağa kan akışı olmadığı için önemli bir özellik) temel unsurudur.Dejeneratif eklem hastalığında (Osteoartrit-Artroz-Kireçlenme), kıkırdak aşındığı için kondroitin sülfat kaybı vardır.


Yapılan araştırmalar, glukosamin ve kondroitin sülfatın ayrı ayrı artrit (kireçlenme) semptomlarını azalttığını ortaya koymuştur. Buna göre glukosamin sülfat ağrıyı azaltırken, kondroitin sülfat hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaktadır. Glukosamine sülfat GAG sentezini artırırken, kondroitin sülfat kıkırdağı bozan enzimleri engellemektedir. Bu iki kıkırdak koruyucu ajan (etkili madde), farklı etki mekanizmaları olduğu için birbirlerini tamamlamaktadırlar.

MSM: Eklemi çevreleyen bağların kuvvetlendirilmesi için kullanılan sülfür yapıda bir maddedir ağrı kesici özelliği bakımındanda fayda sağladığı bilinmektedir

ANAYASA GÖRÜŞMELERİ YADA ANAYASA DÖVÜŞMELERİ

TBMM ANAYSA GÖRÜŞMELERİNİ YİNE DE UCUZ ATLATIYOR. YA UKRAYNADAKİ GİBİ OLSAYDI








ZAYIFLAMAK MI KONTROLLÜ ZAYIFLAMAKMI



Siz siz olun zayıflarken kontrolü elinizden bırakmayın yani ipin ucunu biraz sıkı tutunki kaçmasın yoksa biraz kilo vereyim derken............