L-GLUTAMİN NEDİR NASIL KULLANILIR YARARLARI ZARARLARI


L-GLUTAMINE NEDİR?

Fitness ve bodybuilding ile ilgilenen kişilerin büyük bir çoğunluğu ya glutamin hakkında bir kulak dolgunluğuna sahiptir yada bu faydalı besin desteğini (supplement) çalışma programları için uyguladıkları ek beslenme düzeninin bir parçası haline getirmişlerdir.


  • Glutamine DNA sentezinde yapıtaşı rolü oynar.
  • Vücuttaki en baskın aminoasitlerden biridir.
  • Pekçok insan pozitif bir glutamine seviyesini yakalayabilir.

      Glutamine Nedir?

      Glutamic acid'in kısaltması olan glutamine, bizim standart genetik kodumuzu oluşturan 20 aminoasitten biridir. Bu standart kod, genetik materyalin (DNA ve RNA) uyguladığı hücreler tarafından kullanılacak proteinin oluşumu aşamasında kullanılacak kurallar bütünüdür.
      Glutamine aynı zamanda vücutta sıkça oluşan esansiyel olmayan da bir aminoasit olup kandan beyne geçebilen (etki edebilen) tek aminoasittir. Kan dolaşımında ve kaslarda depolanan glutamine, vücut en çok hasta olduğunuzda ve ciddi yaralanma durumlarında ihtiyaç duyar.

      Glutamine Nasıl Çalışır?

      Vücuttaki en etkili aminoasitlerden biri olan glutamine, sizin egzersiz programınızın sonuçları üzerinde çok önemli rol oynar.
      En büyük birinci rolü, kısaca yukarıda bahsettiğimiz üzere, DNA sentezinin yapı taşıdır, yani vücutta glutamine olmazsa vücudunuz günlük bazda ihtiyaç duyulan çoğu hücrenin oluşumunu sağlayamaz.
      Glutamine aynı zamanda protein sentezi sürecinde rol alır ve sizin egzersiz süresince yıktığınız kas hücrelerinin daha büyük ve daha sağlam olarak yeniden inşa edilmesini sağlar.
      Bu iki rol dışında glutamine, bağışıklık sisteminde rol oynayan hücrelerin artırılması ve güçlü bir bağışıklık sisteminin kurulması için de imkan sağlar.
      İyileşme ve vücudun kendini yeniden inşa etmesi sürecindeki etkisinden ötürü örneğin ağır yanık vakalarında hastaya yüksek dozda glutamine takviyesi verilir.
      Bunlara ek olarak, glutamine, hem beyin için alternatif bir enerji kaynağı olarak hem de diyette olduğunuz süre içinde diet esnasında oluşacak kas yıkımını engelleme konusunda önemli rol üstlenir.
      Düzenli fiziksel egzersiz yapanların, hastaların ve yaralıların glutamine ihtiyacı diğer kişilere göre daha fazladır.

      Kimler Glutamine kullanırken dikkatli olmalıdır?

      Karaciğer veya böbrek hastalığı olanlar glutamine kullanmadan önce doktorlarına danışmalıdır.
      Pekçok insan günlük 20 gr a kadar glutamine dozunu tolere edilebilmektedir. Bu miktarın 5-10 gr lık dilimler halinde günde 2-3 kez kullanılmasında yarar vardır.,
      Ağırlık kaldırma dönemleriniz arasındaki yenilenme sürecini iyileştirme ve hızlandırma amaçlı kullanıldığınız glutamine ek olarak bu süreçte beslenmeniz ve çalışma düzeninizle ilgili dikkat etmeniz gereken başka şeyler de bulunmaktadır:
      • Egzersiz sonrası post-workout süreçte karbonhidrat alımı, vücudun alınan karbonhidratı büyük olasılıkla kaslarda glikojen deposunu doldurmak için kullanacağından önemlidir.
      • Su kaybının telafisi önemlidir. Düşük düzeylerde oluşacak su kaybı bile performans ve toparlanma sürecini olumsuz etkiler.
      • Belli bir kas grubunu çalıştırdıktan sonra o kas grubunu en azından 48 saat dinlendirmek gerekir.
      • Hiç değilse haftada 1 tam gün boş bırakılmalıdır.
      Off günlerde genel stres düzeyinizi düşük tutmak için elinizden geleni yapın, çünkü stres cortizol seviyesinin yükselmesine o da glutamine düzeyinizin azalmasına neden olur.
      Özet olarak; eğer performansını ve elde ettiğiniz sonuçları artırmak istiyorsanız ve henüz glutamine kullanmıyorsanız, glutamine kullanmayı ciddi ciddi düşünün deriz.
    • CREATİNE (KREATİN) NEDİR CREATİN NASIL KULLANILIR

      KREATİN NEDİR?

      Kreatin, tüm memelilerin vücudunda olan bir maddedir ve arginin, glisin ve metionin amino asitlerinden karaciğer, böbrekler ve pankreasta üretilen bir amino asit türevidir. Amino asitler ise bilindiği gibi protein moleküllerinin yapı taşlarıdır. Kırmızı et ve balık gibi pek çok hayvansal gıda kreatin içerir. Bununla beraber gıdalardaki kreatin miktarı küçüktür. 1 kg biftek sadece 1 gr kreatin içerir. Halbuki yoğun bedensel aktivite veya spor yapan bir kişinin günlük ortalama kreatin ihtiyacı 5-6 gr olup, bunun tamamının yiyeceklerden karşılanması hemen hemen olanaksızdır. Yiyeceklerden karşılanmaya çalışılsa bile beraberinde aşırı yağ ve kal

      ori alımı da söz konusu olmaktadır. Bu yüzden sadece ek gıda ürünleri (dietary supplement, sports supplement) vücuttaki yağ ve kalori miktarını artırmaksızın, vücudun ihtiyacı olan kreatin miktarını karşılayabilirler.

      Kreatin, vücudun enerji üretmek için kullandığı yakıt olan ATP (Adonosine TriPhosphate) üretimine yardımcı olan ve aynı zamanda ani ve yüksek enerji ihtiyaçlarını karşılayan bir maddedir. ATP, vücutta özellikle beyzbol , futbol, voleybol, hentbol, koşu, yüzme, bisiklet, dağcılık, güreş, boks ve halter vb. gibi sporları yaparken yoğun şekilde kullanılır. Kreatin sportif performansı artırır. Kreatin en fazla kas veya adele dokularında birikir ve kasların özellikle sportif faaliyetler (koşu, ağırlık kaldırma vs.) esnasındaki ani enerji ihtiyaçlarını karşılamak için ATP'nin yakılmasına yardımcı olur. Amerika’da çeşitli sporcular üzerinde yapılan testlerde 28 gün boyunca düzenli kreatin alan sporcularda yağsız kas miktarında ve kaldırılan ağırlıklarda, kreatin kullanmayan fakat aynı egzersizlere katılan sporculara göre ortalama %51 oranında artış gözlenmiştir. Kreatin kullanımının insan için güvenli olduğuna ait sayısız bilimsel araştırma vardır. Yine yakın zamanda bir okul takımında yapılan, 28 gün boyunca bir glikoz, taurin, sodyum ve potasyum fosfat çözeltisi içinde günde 15,7 gr kreatin (oldukça yüksek bir doz) alan oyuncularda, süre sonunda yapılan kan testlerinde tüm parametrelerin normal limitler arasında olduğu ve karaciğere olumsuz bir etki olmadığı gösterilmiştir.
      Kreatin, 1832 yılında bir Fransız bilim adamı tarafından keşfedildi. Fakat 1923 yılına kadar vücuttaki kreatin’in %95'inin kas dokularında biriktiği bilinmiyordu. Kreatin’in vücut üzerindeki etkileriyle ilgili bir rapor 1926 yılında "The Journal of Biological Chemistry" dergisinde yayınlandı. Uzunca bir süredir kreatin’in etkisinin bilinmesine rağmen, onun sportif performansı artırmak için ilk gerçek kullanımı 1992 Barcelona (İspanya) Olimpiyatları’nda yapıldı. 1996 Yaz Olimpiyat’ında madalya alan sporcuların ise 3/4 (Dörtte üç)'ünün kreatin kullanması için iyi bir sebep vardı: Çünkü işe yarıyordu, hatta çok işe yarıyordu.

      Öyleyse nedir bu kreatin?

      Onun vücudumuzda karaciğer, böbrekler ve pankreasta doğal olarak üretildikten sonra kan akışıyla kaslarımıza taşınan ve kaslarımıza enerji sağlamak için kullanılan bir bileşik olduğunu biliyoruz. Kaslarımıza ulaştığında "Kreatin Fosfat"'a dönüştürüldüğünü ve bu yüksek güçlü metabolit’in kasların son enerji kaynağı olan ATP'leri üretmek için kullanıldığını da biliyoruz. Üstelik diğer performans artırıcı steroid ve ilaçlardan farklı olarak; %100 doğal olduğunu ve çoğu yiyecekte de doğal olarak bulunduğunu, bu yüzden de hiçbir sportif faaliyette ve uluslararası müsabakalarda yasaklanmadığını da biliyoruz. Aksi taktirde et ve balık yenmesinin de yasaklanması gerekirdi. Pek çok yiyecek, özellikle ringa, somon ve tuna balığı ile biftek bir miktar kreatin içerir. Bununla beraber en iyi kreatin kaynağı "kreatin monohidrat"'tır.

      Kreatin 2 hafta içerisinde yağsız kas miktarını önemli miktarda artırır. Aynı zamanda yoğun egzersiz performansının gelişmesinden ve enerji seviyesinin artırılmasından da o sorumludur. Yapılan araştırmalarla; kreatin'in enerji seviyesini, dayanıklılığı, kuvvet ve dayanma gücünü artırdığı ispatlanmıştır. Üstelik, kreatin yağsız kas miktarını artırırken yağ kaybını da hızlandırmaktadır.

      Kreatin’e kimlerin ihtiyacı vardır?

      İlk önce kreatin'e, daha fazla enerjiye ve yağsız kasa gereksinimi olanların ihtiyacı vardır. Daha sonra, vücudunu forma sokmak isteyenlerin, yağsız kas miktarını artırmak isteyenlerin ve fazla yağ kütlerinden kurtulmak isteyenlerin kreatin'i kullanmaları tavsiye edilir. Son olarak, yoğun fiziksel aktivite gerektiren bir işte çalışanlar, fiziksel stres ve uzun süreli yorgunluğa maruz kalan kişiler ve kreatin'in inanılmaz sonuçlarından hoşlanan veya bu sonuçları arzu eden kişiler onu rahatlıkla kullanabilirler.

      Kreatin ne kadar dozda alınmalıdır? Ve herhangi bir yan etkisi var mıdır?

      1. kullanım yöntemine göre; ilk hafta kaslarınızın kreatin'le doldurulması gerekir. Bunun için 4 defa 4,500 mg (Toplam Doz: 18 gr) yemeklerden önce (yemek aralarında) ve egzersizden sonra herhangi bir asidik olmayan meyve suyu ile birlikte alınır (genellikle üzüm suyu tavsiye ediliyor ama zorunlu değil). Daha sonraki haftalar günde 1 veya 3 defa (en az 4 saat arayla) 4,500 mg'la devam edilir. (Toplam günlük doz: 4,5-13,5 gr)
      2. kullanım yöntemine göre ise; ilk hafta kaslarınızın kreatin'le doldurulması işlemi atlanarak doğrudan günde 1 veya 3 defa (en az 4 saat arayla) 4,500 mg (Toplam günlük doz: 4,5-13,5 gr) başlanır ve devam edilir. Daha fazla doz almanıza gerek yoktur.
      En iyi sonucun; egzersiz veya sportif faaliyetten yaklaşık 1,5 saat önce karbonhidrat esaslı bir yiyecek ile beraber alındığında ortaya çıktığı da gözlemler arasındadır.
      En iyi yönü de, kreatin'in herhangi bir inceleme veya araştırmada aleyhine bir yan etkinin rapor edilmiş olmamasıdır. Kreatin tamamen güvenli ve etkilidir. Kreatin kesinlikle hiçbir zararlı veya toksik madde içermez.

      Kreatin devamlı mı yoksa periyodik olarak mı kullanılmalıdır?

      Bazı araştırmalar kreatin'in periyodik olarak kullanılması gerektiğini belirtirken bazıları da devamlı kullanılabileceğini belirtmektedirler. Buna göre;
      1-Yukarıda açıklanan 1. kullanım yöntemine göre ilk hafta kaslar kreatin'le doldurulur ve 2, 3, 4 ve 5. hafta günlük 4,5-13,5 gr’lık dozla devam edilir (Toplam 6 hafta). Daha sonra hiç ara verilmeksizin istenilen süre kadar bu kullanım şekli tekrarlanır.
      2- 1. veya 2. kullanım yöntemine göre 6 hafta kreatin kullanımına devam edilir sonraki 2 hafta için kreatin alımı tamamen durdurulur ve 9. haftadan itibaren kullanıma tekrar başlanır.

      UYARILAR :

      Kreatin kullanımı boyunca genellikle daha sık idrara çıkılır. Fakat bu durum kreatin'le beraber alınan sıvılardan kaynaklanır . Bu yüzden endişelenmeniz gerekmez. Ayrıca her kreatin alımı arasında (Her 4,500 mg’lık periyotlar arasında) en az 4 saat ara bırakmanız gerekir. Aksi takdirde hafif karın ağrısı çekebilirsiniz. Böyle bir durumla karşılaştığınızda yarım günle 2 gün arasında kreatin alımını durdurabilirsiniz.

      Kaynaklar:

      1-Greenhaff, PL. Creatine and its application as an ergogenic aid. International Journal of Sports Nutrition. 1995; 5 (Supplement):S100-10.
      2-Greenhaff, PL et al. Influence of oral creatine supplementation on muscle torque during repeated bouts of maximal voluntary exercise in man. Clinical Science. 1993; 84:565-71.

      3-Balsom, PD et al. Creatine supplementation and dynamic high-intensity intermittent exercise. Scandinavian Journal of Medicine and Sports Science. 1993; 3:143-9.

      4-Redondo, DR et al. The effect of oral creatine monohydrate supplementation on running velocity. International Journal of Sports Nutrition. 1996; 6:213-21.

      5-Burke, LM. Effect of oral creatine supplementation on single-effort sprint performance in elite swimmers. International Journal of Sports Nutrition. 1996; 6:222-33.

      6-Odland, LM. Effect of oral creatine supplementation on muscle power and short-term maximum power output. Medicine and Science in Sports and Exercise.1997; 29: 216-9.

      KİLO ALMAK KAS YAPMAK İÇİN NE YAPMALI


      Şimdiye kadar hep kilo vermek ve daha az kalori almak için uğraşan kişilere yol gösterilir. Ama bunun yanında kilo almak isteyen kişiler de var. Çok zayıf olmak özellikle az besin tüketimine bağlıysa önemli bir sağlık sorunu olabilir. Çocuklar da az besin tükettiklerinde normal büyüme ve gelişmeleri için gerekli enerji ve besin ögelerini alamazlar.

      Besinlerle yeterli enerji alınmazsa yorgunluk, konsantrasyon kaybı ve huzursuzluk gibi durumlar oluşabilir. Daha ciddi açlık durumlarında ölümlere neden olmaktadır ve Dünyamızda ne kadar çok insan açlıktan ölmektedir…
      Derinin altındaki yağ normal kilosunda olanlarda sağlığı koruyucu özellik gösterir. Fakat zayıf insanlarda bu yağ tabakası kişiyi sıcak tutmaya yetemeyecek kadar incedir. Zayıf kişilerde ve özellikle yaşlılarda daha çok üşüme buna da bağlıdır.

      Ani kilo kaybı

      Eğer aniden kilo kaybederseniz ve nedenini bilmiyorsanız mutlaka doktorunuzla konuşun. Bu diğer sağlık sorunlarının nedeni olabilir. Tiroitlerinizde, barsak sisteminizde veya başka bir probleminiz olabilir.

      Kilo almak istediğinizde

      Kilo verme konusunda çok fazla yazılmış makale vardır. Çünkü günümüzde sıklıkla gözlenen sağlık problemi fazla kilodur. Fakat bazı durumlarda kilo almaya gereksinim olabilir. Bazıları için kilo almak, kilo vermekten zor olabilir ! Bu konuda genel önerim harcadığınızdan fazla enerji yani kalori almaktır. Ancak kilo almak içinde kilo vermede olduğu gibi sağlıklı bir yol izlenmeli besin piramidi önerileri takip edilmelidir.
      • Her besin grubundan tüketin, zayıf olan kişiler için piramidin en üst kısmındaki yağ ve şekerlerden çok fazla tüketmek doğru değildir.
      • Kalorisi yoğun olan besinleri seçin, taze meyve yerine kuru meyve tercih edin. Salatalarınıza peynir, ceviz veya zeytin gibi besinler koyarak besin değerini arttırın.
      • Daha sık besin tüketin, iştahınız yoksa gün içinde 5 veya 6 öğün tüketmeye çalışın. Fazla gelen öğünlerinizi gün içine dağıtın.
      • Yemekte sıvı tüketmeyin, midenizde yemeğe yer kalsın. Su ya da sıvı alımınızı yemekten 30 dakika önce veya sonra yapın.
      • Diyet içecek, soda veya düşük kalorili sıvılarla midenizi doldurmayın. Kahve ve çay yerine de süt, meyve suyu için.
      • Yatmadan önce ara öğün tüketin
      • Tüketemediğiniz besinleri farklı şekillerde tüketin. Süt ve yoğurdu sütlü tatlı ve çorbalarda veya meyveleri meyve tatlılarında kullanabilirsiniz.
      • Eğer başarılı olamıyorsanız bir diyetisyenle görüşüp sağlıklı kilo almak adına bilgi alın.

      İştahsızlık

      İnsanlarda iştah kaybının bir çok nedeni olabilir. Hastalık, ağrı, yorgunluk, depresyon, stres veya ilaç tedavisi. İştah kaybının üstesinden gelin. Beyniniz aç olduğunuzda bile tokluk sinyalleri gönderebilir. Açlık hissini beklemeden saatleri temel alarak beslenin.
      Yemeklerinizi arkadaşlarınızla beraber tüketin
      Yemeğinizi yemek masası dışında bir yerde tüketin
      Yemekte hoşlanmadığınız ve istemediğiniz konuşmalardan kaçının ve iştahınızın kaçmasına izin vermeyin
      Daha uzun ve keyifli yemek süreleri planlayın…

      KATAR 2022 YILI DÜNYA KUPASI MUHTEŞEM STADLARI

      2022 Dünya Kupası statları

      Geçtiğimiz günlerde 2022 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapma hakkı kazanan Katar, bu dev organizasyona muhteşem statlarla ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
      2022 Dünya Kupası statları

      AL-WAKRAH

      KAPASİTE: 45 BİN 120


      2022 Dünya Kupası statları


      AL-SHAMAL

      KAPASİTE: 45 BİN 120


      2022 Dünya Kupası statları


      KHALIFA INTERNATIONAL

      KAPASİTE: 68 BİN 30


      2022 Dünya Kupası statları


      LUSAIL ICONIC

      KAPASİTE: 86 BİN 250


      2022 Dünya Kupası statları


      DOHA PORT

      KAPASİTE: 44 BİN 950


      2022 Dünya Kupası statları


      SPORTS CITY

      KAPASİTE: 47 BİN 560


      2022 Dünya Kupası statları


      EDUCATION CITY

      KAPASİTE: 45 BİN 350


      2022 Dünya Kupası statları


      UMM SLAL

      KAPASİTE: 45 BİN 120


      2022 Dünya Kupası statları


      QATAR UNIVERSITY

      KAPASİTE: 43 BİN 520

      2022 Dünya Kupası statları


      AL-GHARAFA

      KAPASİTE: 44 BİN 740


      2022 Dünya Kupası statları


      AL-KHOR

      KAPASİTE: 45 BİN 330


      2022 Dünya Kupası statları


      AL-RAYYAN

      KAPASİTE: 44 BİN 740






      LİBİDO NEDEMEK LİBİDO DÜŞÜKLÜĞÜ LİBİDO FAZLALIĞI NASIL ÖLÇÜLÜR



      Libido kelimesi ilk olarak ünlü psikolog, psikoanalizmin, psikoseksüel kuramın kurucusu olan Sigmund Freud tarafından kullanılmıştır. Sigmund Freud libidoyu, her insanın doğuştan sahip olduğu, cinsel bir enerjidir. Libido ne kadar yüksek olursa, kişinin cinsel enerjisi de o kadar yüksek olur ve kişinin yaşam enerjisi artar. Düşüklüğünde ise, insanın psikolojisi bozulur, kişide yaşam enerjisi azalır.
      Sigmund Freud libidoyu insan yaşamı için olmazsa olmazların arasında saymıştır.
      Libido bazı durumlarda düşmektedir. Depresyon da libido düşer, bazı ilaçlar libidoyu düşürür. Özellikle antidepresanlar libidoyu oldukça düşürmektedir.