vitaminler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
vitaminler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

SÜT ARTTIRICI VİTAMİNLER VE SÜT ARTTIRICI BİTKİLER


Emziren anneler için süt arttırıcı olarak kullanılan bazı bitkisel desteklerden birtanesi Brewer Yeast (bira mayası tabletleri) beslenme desteği, diğeri ise Nettle (ısırgan otu tabletleri) bitkisi dir.Bu iki beslenme desteğide düzenli bir kullanımda (en az 2-3 hafta) emziren annelerde süt arttırıcı olarak çok iyi sonuçlar vermektedir.

Yalnız bu desteklerden Brewer Yeast aynı zamanda iştah açıcı olarakta kullanılan bir destek olduğundan süt arttırmanın yanında iştahınızıda oldukça tetikleyebilir eğer sizin için iştahınızın açılmasının çok bir önemi yoksa rahatlıkla kullanabileceğiniz bir destektir.

Diğer bir destek olan Nettle (ısırgan otu) ise iştahla ilgili bir etkisi olmayan bir bitkidir ve kullanımında iştahınızı arttıran veya azaltan özel bir durum sözkonusu değildir.
Bu iki desteğide kolaylıkla bulabileceğiniz tedarikçi firmalar mevcuttur bunlardan en başta gelenleri arasında GNC ve SOLGAR firmalarını sayabiliriz.

B7 VİTAMİNİ BİOTİN YADA H VİTAMİNİ NE İŞE YARAR



BİOTİN VİTAMİNİ (Vitamin B7 veya Vitamin H)
Biotin, bir çok metabolizma olayında görev alan ve suda eriyen bir vitamindir. DNA’nın çoğalmasında biotin’in önemli rolü vardır. Biotin 4 önemli enzimin yapısına girer ki bu enzimlere karboksilaz enzimleri denir. Bu enzimler mitokondriumda bulunur ve heme ve demir metabolizmasında etkilidir. Bu enzimlerden en önemlileri asetik koA karboksilaz (ACC), piruvat karboksilaz (PC), propionil coA karboksilaz (PCC) ve beta-metilkrotonil coA karboksilaz (MCC)dır. Biotin bu enzimlerin yüzeyinde CO2 taşıyıcısı olarak önemli rol alır. Bu biyotine bağlı karboksilaz enzimleri doğuştan eksik olursa bebekte doğumdan sonra ve bir yaş içinde oluşan şiddetli nörolojik hastalık oluşur.
Çiğ yumurtada bulunan avidin isimli bir protein biotin’in emilimini bozar. Uzun süre çiğ yumurta içenlerde biotin eksikliği olur. Bu nedenle yumurta çiğ olarak içilmemelidir.
Biotin proteinler, folik asit, pantotenik asit ve B12 vitaminin kullanımını kolaylaştırır, tırnak ve saçları güçlendirir, kolesterol ve kan şekerinin normale dönmesine katkıda bulunur.
Günlük ihtiyaç 35-60 mikrogramdır. Normal serum konsantrasyonu 1500 pmol/L dir.


Biotin Eksikliği:
İnsanlarda biotin eksikliği nadir görülür. Eksikliğinde saçlarda dökülme, seboreik dermatit, alopecia, cilt bozuklukları, depresyon, halsizlik, halusinasyon (hayal görme) ve bacaklarda uyuşma ve karıncalanma olabilir. Biotin eksikliğinde demir metabolizmasında bozulma olduğu hücredeki mitokondriumda biyotine bağlı karboksilaz enzimlerinin çalışmadığı saptanmıştır.
Hangi Gıdalarda Biotin Vardır:
Bira mayası, tam buğday, yumurta sarısı, karaciğer, tavuk, kuzu eti, tam buğday ekmek, balık, süt ve peynirde biotin vardır. Biotin, bakteriler tarafından bağırsaklarda da üretilir

B3 VİTAMİNİ ÖZELLİKLERİ B3 VİTAMİNİ FAYDALARI



B3 Vitamini


Niasin, Niasinamid veya Nikotin Amid olarak ta adlandırılan B3 vitamini sindirim için gerekli olan hidroklorik asit üretimi için olduğu gibi , protein, yağlar ve karbonhidrat metabolizması için de tüm insanlar tarafından gereksinim duyulan zorunlu bir besindir.
B3 vitamini kan dolaşımını düzenler, sağlıklı bir deri sağlar ve santral sinir sisteminin çalışmasına yardımcı olur. Beyin ve hafızanın ileri fonksiyonlarını denetlemesinden dolayı şizofreni ve diğer zihinsel hastalıklarda tedavi edici rol oynar. Son olarak yeterli B3 düzeyleri insülin ile estrojen, progesteron ve testesteron gibi cinsiyet hormonlarının sentezi için hayati rol oynamaktadır.



B3 vitamini eksikliğinde Pellegra adı verilen ve sinir sisteminde fonksiyon bozukluğu, mide barsak sistemi bozukluğu, ishal, zihin bulanıklığı, depresyon, ve ağır dermatit ve çeşitli cilt lezyonları ile karakterize bir hastalık
oluşur. Son zamanlarda kan kolesterolunu ve trigliseritini yan etki olmadan emniyetle düşürebildiği için doktorlar tarafından bu amaçla sıklıkla kullanılmaktadır. Ancak B3 vitamininin kullanımında doz ayarlaması mutlaka doktor tarafından yapılmalıdır.



Yüksek miktarlarda alınan B3 vitamini doğal bir allerjik reaksiyon olan ciltte kızarmalara neden olabilir. Bu kızarmalar yanma, kaşıntı ve ağrı ile beraber olabilir. Genellikle yüz, kollar ve göğüse yayılır.Genellikle zararsızdır ve 20 dakika ile bir saat arasında kendiliğinden geçer.Bir bardak su içilmeside yardımcı olacaktır.



Gebelikte B3 vitamini dikkatle kullanılmalıdır. Yüksek dozlarda saf nikotinik asit mide ülserleri, gut, glokom diabet ve karaciğer hastalıklarında sağlık problemlerini arttırabilirler. Günde 1.000 mg ın üzerindeki dozlar için doktora tekrar danışmak gereklidir.
B3 vitamini içeren doğal yiyecekler sığır eti, brokoli, karnabahar, havuç, peynir, mısır unu, yumurta,balık, süt, patates ve domatestir.

B2 VİTAMİNİ VE B2 VİTAMİNİNİN FAYDALARI

B2 Vitamini



Riboflavin olarak da adlandırılan B2 vitamini enerji üretimi, enzim fonksiyonu, normal yağ asidi ve aminoasit sentezi için önem taşımaktadır.. Serbest radikallerin toplayıcısı olan glutathion un üretimi için gereklidir. 
Riboflavin suda eriyen bir vitamindir ve vücutta depolanmaz. Karaciğer, böbrek ve kalpde sadece birkaç dakika kalır. Bu sebeple dışarıdan alınması gerekmektedir.Ağır Riboflavin eksikliğine nadir olarak rastlanır. Alkoliklerde görülebilir. Ancak çok ağır olmasa da tehlikeli düzeyde Riboflavin eksikliği yaşlıların yaklaşık yüzde 33 ünde görülebilmektedir.Riboflavin hücre enerji üretimini arttırdığı için migren tipi baş ağrılarının önlenmesinde etkili olabilmektedir. ( Migrenin kan damarlarında üretilen enerjinin azalmasıyla oluştuğuna inanılmaktadır. 1994 de yapılan bir çalışmada yüksek dozlardaki riboflavinin baş ağrılarının tedavisinde etkili olduğu gösterilmiştir.)
Riboflavin ışığa karşı oldukça hassastır. Açık yeşil sebze ve meyvelerde bulunan bu vitamin özelliğini çok çabuk kaybeder. Boş mideye alındığında sadece % 15 i emilebilir. Fazla miktarda alınan Riboflavin idrar ile atılır ve idrarı hafif bir sarı yaşil renge boyar.

Vitamin B2 kaynakları:

Badem
Bira Mayası
Peynir
Tavuk
Sığır eti, böbrek
Buğday

FAYDALARI:

Kanıtlanmış Faydaları:
Besinlerden enerjinin serbest bırakılmasında rol oynar.A vitamini ile birlikte kullanıldığında solunum, sindirim, dolaşım ve boşaltım sisteminin mukozasının sağlıklı olmasını sağlar. Sinir sistemi, deri ve gözleri korur. Normal büyüme ve gelişmeye yardımcı olur. Enfeksiyon, alkolizm, yanık, mide ve karaciğer hastalıkları tedavisine yardımcı olur.Antioksidan aktivitesinde gerekli olan Glutation un rejenerasyonunda gereklidir. Migren, katarakt, orak hücreli anemi tedavisinde kullanılır.

Vücut dokularının nefes alması için gerekli flavin mononucleotide ve flavin adenine dinucleotide adlı iki koenzimin bir parçası gibi davranır. Vitamin ve

minerallerdeki piridoxin i harekete geçirir.
Kanıtlanmamış faydaları:
Çeşitli göz hastalıklarını, deri hastalıklarını tedavi ederler.Kansere karşı önleyici olduğu iddia edilmektedir. Vücudun normal gelişimini arttırırlar. Kısırlıkta faydalı olduğu sanılmaktadır. Stresi engellerler. Görme duyusunu güçlendirir.
Kimler kullanmalıdır:
Yetersiz kalorili diyet alanlar, beslenme bozukluğu olanlar veya kalori ihtiyacı artmış kişiler.
Gebe veya emziren kadınlar.
Alkol veya diğer madde bağımlıları.
Kronik hastalığı olanlar, uzun süreli stres altında olanlar, yakın geçmişte operasyon geçirmiş kişiler.
Sporcular ve beden işçileri.
Sindirim sisteminin bir bölümü operasyonla alınmış olanlar.
Ağır yanık veya yaralanması olan hastalar.
Doğum kontrol hapı veya östrojen kullananlar.
Yararlı bilgiler:
B2 vitamini idrarı koyu sarı renge boyayabilir.
İşlenmiş yiyeceklerde B2 vitamini miktarları azalır.
Soda ile birlikte pişirme yiyeceklerdeki B2 vitaminini ortadan kaldırır.

EKSİKLİK BELİRTİLERİ:

Ağız kenarlarında çatlaklar, dil ve dudaklarda iltihaplanmalar.
Işığa duyarlı gözler.
Ciltte kaşıntı.
Sersemlik, uykusuzluk.
Öğrenme güçlüğü.
Gözlerde yanma ve kaşıntı.Kornea hasarı.
Kanıtlanmamış Belirtiler:
Hafif Anemi.
Hafif uyuşukluk hali.
Akne.
Migren tipi başağrıları.
Kas spazmları.
Riboflavin eksikliği ile özofagus kanserleri arasında bir ilişki olduğu öne sürülmektedir.
Günlük Tavsiye Edilen Dozlar:
ÇOCUKLAR
0-6 Ay:
0.4mg
6-12 Ay:
0.5mg
1-3 Yaş:
0.8mg
4-6 Yaş:
1.1mg
7-10 Yaş:
1.2mg
ERKEKLER
11-14 Yaş:
1.5mg
15-18 Yaş:
1.8mg
19-50 Yaş:
1.7mg
51+ Yaş:
1.4mg
KADINLAR
11-50 Yaş:
1.3mg
51+ Yaş:
1.2mg
Hamileler:
1.6mg
Emzirenlerde (ilk 6 Ay):
1.8mg
(ikinci 6 Ay)
1.7 mg

Herhangi bir B vitaminine karşı allerjik kişilerde, kronik böbrek hastalıklarında kullanılmamalıdır.

Gebeler ve emzirenler doktorlarının tavsiye ettiği şekilde kullanmalıdır.
B-2 Fazlalığı:
İdrar renginde koyulaşma.
Bulantı, kusma.

Etkileşim:

Trisiklik antidepressanlar, fenotiazinler, probenesid B-2 nin etkisini azaltırlar.

B1 VİTAMİNİ NEDİR VE B1 VİTAMİNİNİN ÖZELLİKLERİ


B1 Vitamini


Thiamin olarak da adlandırılan B1 vitamini merkezi sinir sistemi sağlığını korumakta önemli bir rol oynar. Yeterli B1 düzeyleri zihinsel fonksiyonun korunmasında bize yardımcı olur. B1 düzeylerinde ki yetersizlik ise gözlerde güçsüzlük, zihin bulanıklığı ve fiziksel koordinasyonda bozukluğa sebep olur.
B1 vitamini kan hücrelerinin oluşumu ve sağlıklı bir dolaşım sistemi için gerekli olan hidroklorik asit in üretiminde rol oynar. Ayrıca karbonhidratlardan enerji üretiminde, kalp ve sindirim sistemi kaslarının tonusunun korunmasında anahtar rolü vardır.
Diğer B vitaminleri gibi B1 vitamini de suda eriyen vitaminler sınıfındandır ve vücutta depolanmaz. Bu sebeple her gün yeterli miktarda B1 vitamini alınması gerekmektedir.Diğer B vitamini kompleksleri ile birlikte alındığında tek başına yapacağı etkiden daha fazla etki oluşturur.
B1 Vitamini Eksikliğinde Görülen Belirtiler:
  • İştah azalması
  • Sindirim bozukluğu
  • Kabızlık
  • Yorgunluk
  • Başağrısı
  • Sinir ve dolaşım sistemi hastalıkları
  • Kas krampları
  • Ödem
  • B1 vitaminin uzun süre eksikliklerinde Beriberi adı verilen ve merkezi sinir sistemini yıkıcı ve bazen ölümcül olabilecek bir hastalık oluşabilir. Beriberi'ye beslenme düzeyleri yeterli olan ülkelerde pek rastlanmaz. Ancak alkol B1 i yıkıma uğrettığından uzun süreli alkolizm vakalarında bu hastalığa ratlanabilmektedir. B1 düzeylerini ağızdan alınan antibiotikler, sulfa grubu ilaçlar, antiasitler ve doğum kontrol hapları da etkileyebilir. Ayrıca karbonhidratı yüksek diyetle beslenen kişiler de B1 ihtiyacı artabilmektedir.
B1 vitamini açısından zengin besinler: Kuru fasulye, yumurta, bira mayası, bütün hububatlar, kahverengi pirinç ve deniz ürünleridir. Süt ve süt ürünleri, sebze ve meyveler B1 açısından çok zengin kaynaklar olmasalar da yüksek miktarlarda tüketildiklerinde yeterli B1 vitamini girişini sağlayabilirler.
Besinler haricinde alınan ek vitamin preperatlarında B1 genellikle B2, B3, B6, pantetonik asid ve folik asit ile birlikte bulunur.
Günlük B1 Vitamini Gereksinimi: 1,5 mg dır.

D VİTAMİNİNİN FAYDALARI NELERDİR


D vitamininin faydaları!
D vitamininin öneminin, bugüne kadar bilinenden çok daha fazla olduğu, bu vitaminin insandaki 200’den fazla geni etkilediği, bu genler arasında kanser ve bağışıklıkla ilgili hastalıklarla bağlantılı olanların da bulunduğu anlaşıldı.

Bu bulgular, D vitamini eksikliğinin ne kadar ciddi bir durum olduğunu ortaya koydu. Çalışmayı yapan bilimciler, dünyada 1 milyardan fazla kişide D vitamini eksikliğinin bulunduğuna dikkati çekiyor.

Oxford Üniversitesi Fonksiyonel Genomik Birimi’nden Andreas Heger’in başında bulunduğu araştırma, tıp dergisi Genome Research’da yayımlandı.

Heger, "çalışmamız, D vitamininin sağlığımız üzerinde, geniş bir yelpazeyi kapsayan alanlarda, çarpıcı etkilerinin bulunduğunu ortaya koyuyor" dedi.

Bu vitamin, insan genomunun belirli noktalarında yer alan "D vitamini alıcıları (VDR)" üzerinden, DNA’ları etkiliyor. Heger’in ekibi, bu noktaların haritasını çıkardı ve bunların doğrudan etkilediği 200’den fazla geni belirledi.

D vitamini eksikliğinin raşitizm hastalığıyla bağlantısı biliniyordu. Yeni çalışmayla, bu vitaminin eksikliğinin ayrıca, "MS (multipl skleroz),
romatizmal eklem iltihabı, tip 1 diyabet, bunama, kan kanseri ve kolorektal kanser dahil belirli kanser türleri" gibi,bağışıklık sistemiyle bağlantılı hastalıklara yatkınlığa yol açtığına dair bazı bulgular elde edildi.

Araştırma ekibi bu düşünceyle, gen haritasının hastalıklarla ilgili bölümlerine bakarak, buralarda VDR düzeyinin fazla olup olmadığını inceledi. Sonuçta, bağışıklık sistemiyle bağlantılı olduğu bilinen, yukarıda belirtilen hastalıklarla ilgili bölgelerdeki VDR bağlarının oldukça zengin düzeyde bulunduğu belirlendi.

GÜNEŞ IŞIĞI VİTAMİNİ
Oxford Üniversitesi "Wellcome Trust Centre for Human Genetics"den Sreeram Ramagopalan, sonuçların, "D vitamininin insanlar için ne kadar önemli olduğunu, bu vitaminin, bünyede bulunan biyolojik işleyişlerin çok geniş bir kesimi üzerinde rol oynadığını gösterdiğini" belirtti.

Vücut, güneş ışığının deriyle teması sonucunda, ihtiyacı olan D vitamininin büyük bölümünü üretiyor. Bu vitamin ayrıca balığın karaciğer yağı ve yumurta, somon, ringa ve uskumru gibi yağlı balıklarda bulunuyor veya hap şeklinde alınabiliyor.

Bazı uzmanlara göre D vitamini, dünya nüfusunun yarısında, bulunması gereken en uygun düzeyin altında. Yaklaşık 1 milyar kişide ise D vitamini eksikliği var. İnsanlar kapalı alanlarda giderek daha fazla zaman geçiriyor ve bu da D vitamini eksikliği sorununu zamanla daha da büyütüyor.

Mart ayında yayımlanan bir araştırma da, insan bağışıklık sisteminin, T hücreleri denen öldürücü hücreleri harekete geçirmesinde D vitamininin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştu. Bu araştırmada, kanda D vitamini eksikliğinin bulunması halinde, T hücrelerinin vücuttaki enfeksiyonlardan haberinin olmadığı ve bu nedenle harekete geçmediği anlaşılmıştı.

Ramagopalan, yaptıkları yeni araştırmanının ise D vitamini ve belirli hastalıklara yatkınlığın ortaya çıkması arasındaki bağlantıyı ortaya koyduğunu ifade ederek, doktorların, "hastalıklara karşı önleyici olarak çocuk ve hamile kadınlara D vitamini takviyesi yapma konusunu dikkate almaları gerektiğini" belirtti. Ramagopalan, araştırmanın sunulduğu makalede, "hamilelik sırasında veya erken yaşlardaki D vitamini alımı, çocuğun ileri yaşlarındaki sağlığı üzerinde olumlu etki yaratacaktır" diye yazdı. Ramagopalan, Fransa gibi bazı ülkelerin D vitamini takviyesini, rutin halk sağlığı önlemi olarak uygulamakta olduğuna dikkati çekti.

D vitamininin en uygun dozunun ne olduğuna dair yapılan çalışmalar sonucunda uzmanlar, günlük 25-50 mikrogram alınmasını öneriyor.

VİTAMİN ÇEŞİTLERİ VİTAMİNLERİN ÖZELLİKLERİ


Üşütüp hastalanmamanın, daha sağlıklı ve dinç görünmenin en kestirme yolu, vücut ile dost olan vitaminleri almak.Besinlerin vitaminleri....Besinler ve değerleri....
vitamin
Vitamin sözcüğünü dilimizden hiç düşürmeyiz. Her yaşta vücudun vitamine ihtiyacı vardır. Vitaminler ise en iyi beslenme yolu ile alınabilir. Bunun yanında eczanelerden aldığımız vitaminlerin de hayatımızdaki yeri büyük. Alman hastanesi Biyokimya uzmanı Dr. Süreyya Şahinoğlu vitaminleri, hayatımızı devam ettirmek için gerekli olan küçük miktardaki maddeler olarak tanımlıyor. Şahinoğlu, “Vitaminler, hayvansal ve bitkisel kaynaklı besinlerde bulunan organik bileşiklerdir. Yaşamın idamesinde gerekli olan vitaminlere günlük gereksinim çok az miktardadır. Bazı vitaminlerin eksikliklerinde çeşitli hastalık semptomları ortaya çıkar. Birçok insan vitaminlerin gıdanın yerini alabileceğini düşünür ama bu doğru değildir.” diyor. Dr. Şahinoğlu’nun da belirttiği gibi vücut vitamin üretemez ve dışarıdan alınabilmesi için mutlaka meyve ve sebze tüketmek gerekir. Bunun için günlük olarak içinde yeterli vitamin barındıran besinlerin düzenli olarak alınması gerekiyor. Vücudun bir günlük vitamin ihtiyacını, dört porsiyon sebze ve meyve veya dört porsiyon hububat, yada iki porsiyon süt ve süt ürünleri alarak sağlayabileceğiniz gibi iki porsiyon et ve yumurta gibi protein içerikli yiyecekler günlük vitamin ihtiyacını karşılayabiliyor.
Yiyeceklerin içinde bulunan vitaminlerin içeriğinde değişiklikler görülebiliyor. İklim, toprak, ürünün ham ya da olgun oluşu, ürün toplama yöntemleri, taşıma ve depolama gibi çok sayıda faktör meyve ve sebzelerde vitamin kaybına yol açabiliyor.
Yaş ile vücut için gerekli vitamin miktarı arasında da bağlantı bulunuyor. Özellikle çocukların tüm vitaminleri eksiksiz alması gerekiyor. Otuzlu yaşlardan sonra ise özellikle kadınların kaybettiği kalsiyumu kazanması gerekiyor. Menopoz dönemleri ile birlikte artan kalsiyum kaybı, osteoporoz (kemik erimesi) hastalığına yol açıyor. Bu nedenle bu dönemlerdeki kadınların D vitamini alması gerekiyor. Bunun için süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi büyük önem taşıyor. Erkeklerin günlük demir ihtiyacı 10 mg, kadınların ise 15 mg. Bunun sebebi ise kadınların adet, gebelik ve emzirme dönemlerinde demire daha fazla ihtiyaç duyması ve demiri depolama kapasitelerinin erkeklere oranla daha düşük olması.
Yapılan araştırmalar her vitaminin insan vücudu üzerine farklı etkileri olduğunu gösteriyor. A vitamini göz ve cilt sağlığında; B vitamini sağlıklı büyüme ve sinir sisteminin gelişmesinde; C vitamini kemiklerin ve dişlerin gelişiminde; E vitamini ise sağlıklı adale gelişimi ve kan dolaşımı sistemi üzerinde etkili oluyor. Yüksek dozlarda kullanılan vitaminler osteoporoz, kalp hastalığı, kanser gibi pekçok hastalığın seyrinin yavaşlamasında etkili oluyor.
Her derde deva gibi görülen C vitamini insan hayatının bir numaralı koruyucusu. Yapılan araştırmalar C vitamininin, vücudun direncini arttırıp insanı kanser, körlük ve romatizmadan koruduğunu, kemikleri kuvvetlendirdiğini ortaya çıkardı. Yorgunluk hissinin kaynağı, genellikle bu vitaminin eksikliği olarak görülüyor.
C vitamini gençlik iksiri görevini de üstleniyor. Deri, kemik, kıkırdak, ve dişleri koruyan ‘kollajen’ adlı maddenin oluşumunu sağlıyor. Organların genç kalmasına yardımcı olarak daha sağlıklı ve dinç olmada etkili oluyor. Ayrıca kemik erimesini de önlüyor. Kalp ve kan dolaşımı hastalıklarından korunmak için de bol miktarda C vitamini tüketmek gerekiyor.
Vücut için vitaminler kadar önemli bir grup madde daha var ki, onlar da mineraller. Dr. Süreyya Şahinoğlu, “Mineraller olmadan vitaminler görev yapamaz. Mineraller kemik, diş, yumuşak doku, kas, kan, sinir hücrelerinin yapısında bulunurlar. Hormon üretimi, sinirlerden mesaj iletimi gibi bir çok biyolojik reaksiyonda, reaksiyonu hızlandırıcı rol oynarlar. Kalsiyum, iyot, demir, magnezyum, fosfor, potasyum, selenyum, sodyum, çinko en önemlileridir.” diyor.
· VİTAMİNLERİN ÖZELLİKLERİ
Vitamin adı
Erkeklerde günlük önerilen doz
Kadınlarda günlük önerilen doz
Kaynakları
Sağladığı yararlar
Eksikliğindeki bulgular.
Vitamin A
1000 mikrogram RE*
800 mikrogram RE
Karaciğer,patates, havuç, ıspanak, mango, süt, yumurta sarısı, mozzarella peyniri, kayısı
Sağlıklı hücre ve doku gelişimi göz sağlığı, enfeksiyonla savaş, diş ve kemik gelişimi
Gece körlüğü, enfeksiyonlara yatkınlık, kuru der ve tat alma duyusunda azalma, yorgunluk, gözyaşı kuruluğu, diş ve dişeti bozuklukları, büyüme geriliği
Vitamin C
50-60 mg
50-60 mg
Portakal,greyfurt,çilek, kivi, brokkoli, biber
Sindirim sisteminde demir emiliminin hızlanması, sağlıklı diş ve diş etleri, kemikler ve kasların dayanımı, yara iyileşmesi, enfeksiyonlar ile savaş, vücut hücrelerini koruyan kuvvetli antioksidan etkisi
Sağlıksız diş ve dişetleri,eklem rahatsızlıkları, yara ve kırıkların yavaş iyileşmesi, iştah kaybı, kaslarda güçsüzlük, cilt kanamaları, anemi, sindirim bozuklukları.
Vitamin D
5-10 mikrogram
5-10 mikrogram
Süt,yumurta, margarin, somon balığı, yulaf ezmesi
Kalsiyum ve fosforun sindirim sisteminden emilimini sağlar. Böbreklerden kalsiyum kaybını önler, sağlıklı sinir sistemi ve normal kalp fonksiyonlarının devamlılığında rol alır.
Kemik bozukluğu, diş bozuklukları, kemiklerin sertliğini yitirmesi, kas zayıflığı, yetersiz kalsiyum emilimi, böbreklerde fosfor retansiyonu.,
Vitamin E
10 mg
8 mg
Ayçiçeği,buğday, fıstık ezmesi,ton balığı, zeytinyağı, ıstakoz, badem
Kırmızı kan hücreleri de dahil olmak üzere tüm vücut hücrelerini koruyan kuvvetli antioksidan etkisi, doymamış yağ asitlerini oksijenin hasar verici etkisine karşı koruma
Kırmızı kan hücresi yıkımı, üreme sistemi bozukluğu, cinsel güç kaybı, kaslarda yağ depolanması, kalp ve diğer kaslarda bozulma,cilt kuruluğu.
Vitamin B1
1.2-1.5 mg
1-1.1 mg
Bira mayası, sakatat, tahıl, balık, fındık, kuru fasulye, ıspanak, karnabahar, avokado, yulaf ezmesi
Vücudun enerji üretimi için gerekli metabolik döngüde anahtar rolü, Karbonhidrat sindirimine yardımcılık ,sinir sistemi, kas ve kalbin normal fonksiyonu için gereklilik, iştahı düzenleme,büyüme ve kas dokusunu arttırma.
İştah kaybı, yorgunluk, felç, sinir sistemi duyarlılığı, kilo kaybı, ağrı, depresyon, sersemlik hali, kabızlık, sindirim sistemi problemleri.
Vitamin B6
1.4-2 mg
1.4-1.6 mg
Muz, somon balığı, tavuk, hindi, patates, sığır eti, kavun ıspanak
Aminoasit yapım ve yıkımı, hemoglobin üretimi, enfeksiyonlarla savaş, yağ ve karbonhidrat mekanizması, antikorların oluşumu, vücuttaki sıvı fazlasının uzaklaştırılması, sağlıklı cilt devamlılığı rolü.
Sinirlilik,cilt hastalıkları, Kas zayıflığı, anemi, ağız içi hastalıkları, kol ve bacaklarda kramplar, saç dökülmesi, yavaş öğrenme,vücutta su tutulması.
Vitamin B12
2 mikrogram
2 mikrogram
Yulaf ezmesi, sığır eti, ton balığı, tavuk, hindi, süt, yoğurt, mozzarella peyniri, balık
Folik asit ile birlikte kırmızı kan hücresi yapımı ve aneminin önlenmesi, sinirlerin normal gelişimi, sağlıklı sinir sistemi devamlılığı, kalsiyum emilimi yoluyla çocukların büyümesinin hızlandırılması
Anemi, iştahsızlık, çocuklarda büyüme gecikmesi, yorgunluk, sinirlilik, depresyon.
Folik Asit
150-20 mikrogram
150-180 mikrogram
Yulaf ezmesi, ıspanak, mercimek, kuşkonmaz, portakal, nohut, barbunya, ekmek, pirinç,makarna
Sağlıklı kırmızı kan hücresi yapımı, sağlıklı hücre yapımı(özellikle gebelik süresince ve sindirim sisteminde) rol oynar.
Sindirim sistemi hastalıkları, anemi, vitamin B12 eksikliği.