Deri yüzeyine yakın bir ağ şeklinde derinin pembe, mor ve kırmızı tonlarında renk almasına neden olan lezyonlardır. Kılcal damar tedavisinde çok değişik uygulamalar yapılmıştır bu zamana kadar. Yakın döneme kadar uygulanan cerrahi metotları kısaca şöyle açıklayabiliriz; Madde enjeksiyonları ile tedavi elektrocerrahi, dondurma yöntemi ve x ışını uygulamaları bu zamana kadar uygulanmış tedavi yöntemlerindendir. Ancak uygulanan bu tedaviler kimi hastalarda olumlu sonuç verirken kimilerinde çeşitli komplikasyonlara neden olmuştur.
Bu yöntemlerin haricinde uygulanan bir diğer tedavi yöntemi ise lazerdir. Lazerle kılcal damar tedavisi giderek gelişerek yaygınlaşmaktadır. Yaydığı sarı ile kılcal damarları algılayarak hedefliyor ve çok iyi sonuçlar alınmasını sağlıyor. 1980′li yıllardan beri başarıyla uygulanan bir yöntem. Genellikle birden fazla seans ile uygulanması gerekir. Tedavinin kaç seansta sonlanacağı lezyon ve kişiye göre değişiklik göstermektedir. Uygulanacak olan lazerin dozu da lezyon ve hastaya göre değişmektedir. Uygulama yapılacak olan bölgeye anestezik krem sürülerek hastanın acı hissetmesi azaltılarak konforu artırılır.
Bu zamana dek yapılan araştırmalardan alınan sonuç; Damar tedavisinde en etkili yöntemin lazer tedavisi olduğu yönündedir. Bununla birlikte %100 sorunun çözülme kesinliği de yoktur. Lazer tedavisinde yan etki olma ihtimali oldukça düşüktür. Olabilecek yan etkiler cilt renginde açılma yada koyulaşma, enfeksiyon yada kabuklanma görülebilir.
Yorumlar
Yorum Gönder