|
Derinin altına delikler açılarak çıkmayan bir boya maddesinin bu bölgelere işlenmesi ile yapılan dövme, kimileri için bir tutku. Duyguların bir çeşit dışa vurumu olan dövme, antik çağdan beri bilinen bir süsleme sanatı. Tüm dünyada da salgın bir hastalık gibi hızla yayılıyor. Üstelik yeni yöntemler sayesinde, uygulamanın kolaylaştığı dövme tekniğiyle yüze kalcı makyaj yaptıranların sayısı da oldukça yaygınlaşmaya başladı. Peki, ya hormonal dalgalanmaların yaşandığı hamilelik döneminde anne adayı bir anda dövme veya kaba makyaj yaptırmak istediğini belirtirse... 9 aylık hamilelik sürecinde bu tarz isteklerin ne kadar doğru olup olmadığına, Kadıköy Şifa Kaliteli Yaşam Polikliniği'nden Medikal Estetik Hekimi Dr. Yasemin Savaş ile Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yasemin Yakut'un anlattıklarıyla karar vereceksiniz! Üstelik bir dövme uzmanının ve dövme deneyimi yaşamış annelerin görüşleri de size bu konuda ışık tutacak.
Vücuttaki Değişimler Hamilelik, kadın fizyolojisinde yoğun endokrin aktivite nedeniyle, birçok fonksiyonel ve yapısal değişikliklerin yaşandığı bir dönemdir. Hamilelik esnasında vücutta fizyolojik olarak meydana gelen bu değişimler; ciltteki renk değişiklikleri (bazı bölgelerde cilt renginde koyulaşma), aşırı terleme, ciltte yağ salınımında artma ve yağlanma, kıl yapısında değişme ve kıllanmada artış, özellikle karın ve göğüslerde çatlaklar, varis, ödem gibi damarsal sorunlar, tırnakta değişim görülür. Ciltte meydana gelen bu değişimler nedeniyle kanamaya eğilimli, egzema, mantar ve enfeksiyonlara açık, alerjik reaksiyona yatkın durumdaki cilde yapılacak olan uygulamalar konusunda da dikkatli olunmalıdır. Çünkü hamilelik, ruhsal ve bedensel anlamda oldukça hassas bir dönemdir. Hamilelikte Dövme Sakıncalı Mı? Son yıllarda dövme ve kalıcı makyajın yoğun ilgi görmesi ve yaygınlaşmasıyla birlikte hamilelerde yapılmasının uygun olup olmayacağı konusu da gündeme geldi. Konuyu geçici dövme, kalıcı dövme ile kalıcı makyaj (mikropigmentasyon) uygulamaları açısından ele almak gerekir. Kalıcı dövme; deri tarafından tümüyle yok edilemeyen bir boyanın, özel bir teknikle alt deri tabakalarına kadar işlemesiyle oluşur. Alt deriye ulaşmak için kullanılan makine sayesinde yüksek devirle girip çıkan iğne düzeneği ile vücuda küçük delikler ve yarıklar açılır. Açılan bu delik ve yarıklara makine ile boya maddesi enjekte edilir. Genellikle boya maddesi olarak is kullanılır. İsle birlikte çivit, antimuan tozu, kavrulup dövülmüş kemik tozu, çeşıti bitki özleri, safran ve kına da kullanılabilir. İğne vuruşlarının yapıldığı yerden çok az da olsa bir miktar kan çıkar. Bu da kan yoluyla bulaşan hastalıklara zemin hazırlayacaktır. Başta Hepatit B ve C İle AIDS olmak üzere çok ciddi ölümcül hastalıklar ile uçuk ve tetanos bunlardan bazılarıdır. Bu risk sadece hamileler için değil, herkes için vardır. Ancak hamilelerde zaten artan hamilelik hormonlarına bağlı olarak sistemik bazı değişiklikler olur ve bunlara bağlı olarak da bazı komplikasyonlar daha sık görülebilir. Özellikle ağrı ve kanamalar ile deride meydana gelebilecek lokal enfeksiyonlar ve kullanılan boyaya karşı gelişen alerjik reaksiyonlar daha sık görülür. Dövme yapılan yerlerde, sarkoid, keloid, sedef, ışığa duyarlılık gibi çeşitli deri hastalıkları ve hatta selim veya habis tümör oluşumu bile çok nadir de olsa gelişebilir. Kullanılan boyaların karsinojenik (kansere neden olan virüs ya da kimyasal madde) olan maddeler içerdiğine dair çalışmalar mevcuttur. Kullanılan bazı boyaların genetik mutasyonlara, anne karnında bebekte doğumsal anomalilere yol açabileceği de bilinir. Bu nedenledir ki; hamilelik sürecinde kalıcı dövme yaptırılması önerilmez. |
Yorumlar
Yorum Gönder