Ana içeriğe atla

Kayıtlar

KATARAKT TEDAVİSİ KATARAKT AMELİYATI

Ilerleyen yaşla birlikte öncelikle uzak ve yakındaki görme problemiyle kendisini gösterenkatarakt gözün şeffaf lensinin saydamlığını kaybetmesidir.ilaçla yada gözlükle bir tedavisi olmayan katarakt yalnızca cerrahi bir müdaheleyle giderilebilir Gözün yaşlanmasından şeker hastalığından haddinden fazla güneş ışığına korunmasız maruz kalmaktan steroid gibi ilaçlar ve doğuştan bile kaynaklanabilen katarakt kalıcı körlüğe yol açmamaktadır. Ama yaşam kalitesini düşürecek kadar can sıkıcı durumları ortaya çıkmasına sebep olabilir. Cerrahi müdahelede işte bu durumlarda ancak söz konusu olur. Cünkü daha az şiddetteki kataraktlarda gözlük kullanımıda yeterlidir. Aynı zamanda katarakt şikayeti olan gözünüzden diğer sağlıklı gözünüze bu rahatsızlığın geçmesi veya bulaşması gibi bir ihtimal de yoktur. Bu en sık karşılaşılan tereddütlerden biridir. Görmede bulanıklık loş ortamlarda görüntünün her zamankinden daha çok azalması gözlük ve kontakt lens numaralarının sıklıkla değişmesi göz yorgunluğu

REFLU MİDE HASTALIĞI REFLUNUN TEDAVİSİ

Her yaşta ve herkeste görülebilicek olan reflü rahatsızlığı mide içeriğinin yemek borusuna sürekli kaçmasından dolayı oluşan bir hastalıktır. Bu sıvıdaki asit tekrarlanan bu hareketten dolayı o bölgede bir süre sonra tahrişe neden olur. Hem mide de hem de yemek borusunda yara meydana gelir. Genellikle mide yanması, ağıza acı su gelmesi, kalp çarpıntısı, öksürük, mide şişkinliği, yutkunmada zorlanma gibi belirtilere sahip hasta adaylarının reflü olma ihtimalleri oldukça yüksek. Genellikle nedenleri arasında sayılan stresin reflüye bire bir sebep olma gibi bir özelliği olmamakla beraber zaten var olan reflünün şikayetlerinin hissiyatını arttırdığı belirtilmektedir. Bu rahatsızlığın tanısı için kullanılan en bilindik yöntem endoskopidir . Bu yöntemle mide yüzeyindeki rahatsızlıklar ve ne derecede oldukları tam anlamıyla görülmekte ve sonuçlara göre reflü tedavisine karar verilmektedir. Neticelere göre belirlenen ilk tedavi şekli ilaçla müdaheledir. Bu yöntemle oldukça rahatladığını hiss

DAMAR TIKANIKLIĞI VE TROMBOLİTİK TEDAVİSİ

Beyindeki damarların tıkanması halinde hayati tehlike taşıyan damar içi pıhtıların eritilerek damarların açılmasını sağlayan "trombolitik tedavi", Sağlık Bakanlığı hastaneleri içinde ilk kez Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uygulanmaya başladı. 1800’lü yılların ikinci yarısında "Gureba Hastanesi" ismi ile hizmet vermeye başlayan ve 1924 yılında çıkarılan yasa ile "Ankara Numune Hastanesi" ismini alan Ankara’nın en eski hastanesi, birçok yeniliğe imza atıyor. Sağlık Bakanlığı Ankara Numune Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Nurullah Zengin, yaptığı açıklamada, göreve geldiği 12 aylık sürede daha kaliteli ve hızlı hizmet sunumu, servislerin yenilenmesi, son teknolojik cihazların hastaneye kazandırılması, acil servis yapılanması, mali yapının düzeltilmesi ve hastane gazetesinin çıkartılması gibi birçok konuda yenilik yaptıklarını söyledi. Bunlardan birinin kan damarları içindeki tehlikeli pıhtıların eritilerek damarların açılmasını

YAŞLANMAYI HIZLANDIRAN BESİNLER

Cildinizin erken kırışmasına ve nemini kaybetmesine neden olan asitli besinlerden uzak durun... Şeker: Cilt elastikiyetini azalttığı gibi proteinlerin de yok olmasına neden olan şekerden mümkün olduğunca uzak durun. Kahve: Kafein; laksatif etkisi nedeniyle sindirime iyi gelse de, diğer yandan aşırı asit üreterek mideye zarar veriyor. Mide rahatsızlıkları ise tenin matlığını ve ışıltısını kaybetmesine neden oluyor. Dr. Jeannette Graf işte bu nedenle günde iki bardak kahveden fazla tüketilmemesini ve mümkünse organik kahve ya da double espresso tercih edilmesini öneriyor. Alkol: Günde iki kadeh alkollü içki içebilirsiniz, ancak sonrasında soğuk ya da sıcak limonlu su içmeye özen gösterin. Böylece alkol vücudunuza dağılmadan, alkalin ile etkisini azaltabilirsiniz. Gazlı içecekler : Bir kutu Cola içerisinde çeşitli asitler üreten içeriklerle birlikte, 50 mg. fosforik asit de bulunduruyor. Fosfor ne yazık ki kalsiyum deposu besinlerin yapıcı etkisini yok ediyor. Bu nedenle ciltte lekeler

EN KOLAY DÖVME ÇEŞİDİ GÜNEŞ DÖVMESİ

Sİizde bukadar kolay bir şekilde dövmeli biri olabilirsiniz tek yapmanız gereken bu mayolardan bitane alıp plaja cıkmak :)

KAVİTASYON NEDİR KAVİTASYONUN UYGULANDIĞI BÖLGELER

kavitasyon nedir KAVİTASYON NEDİR? Kavitasyon, Cildin dış yüzeyine uygulanan ultrasonun yayılması, yağ dokusundaki hücre sıvısında ani ve yüksek basınç değişikliklere dayanan bir yöntemdir. Bölgesel yağlanma ve selülitle ses dalgaları yardımıyla savaşan, cerrahi olmayan bir yöntemdir. Kavitasyon uygulaması ile oluşan köpüklenme önce genişleme, sonra patlama yaratır. Kavitasyon denilen bu etki; yağı sıvılaştırıp hücrelerin duvarlarını tahrip ederek yağların yapısını bozar. Bu dokudaki yağ hücreleri ve açığa çıkan yağ asitleri parçalanarak, lenf yolları sayesinde buralardan uzaklaştırılmaya çalışılır. Kavitasyon Uygulamasında İlk seansta yağlı alanın kalınlığına göre değişen 2-10 cm arasında bir incelme görülebilir. Kavitasyonda sonraki seanslar haftada 2 seans, daha sonra haftada 1 seans olarak devam edebilir. Kişinin durumuna göre seans sayısı belirlenir. Tedaviyi desteklemek için, yağsız diyet, bol su içilmesi önerilir. Ultrason teknolojisi son

HAVUZA GİDENLER HAVUZDAN HASTALIK KAPMAYIN

Havuzların kalabalık gruplar halinde kullanımı, hijyen ve denetim şartlarının yetersizliğinin hastalıkların artışında önemli etken olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Hakko havuzlardan bulaşabilecek hastalıklar ile ilgili önemli bilgiler verdi. Yaz aylarının vazgeçilmez eğlencesi havuzların dikkat edilmediğinde bir çok hastalığa neden olabileceğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Hakko " Klor ve benzeri dezenfektanlar ile dezenfekte edilmiş havuz suyunda eğer yeterince dezenfeksiyon sağlanamamışsa veya suyun değişimi ve filtrelendirilmesi yetersizse bir çok enfeksiyona sebep olabilir . Bunlar arasında en sık karşılaşılan deride oluşan mantar enfeksiyonlarıdır. Tüm vücut derisinde oluşabilen bu enfeksiyonlar en sık ayaklarda görülür. Kulağa su kaçması sonrası 'yüzücü kulağı' diye isimlendirilen kulak enfeksiyonları da ortaya çıkabil